ERDOĞAN TÜRKİYE'SİNDE 143 SOSYAL SOYKIRIM UYGULAMASI

Elinizdeki çalışma, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında yürütülen, sosyal soykırım derecesinde ağır insan hakları ihlallerinin kapsamlı bir listesini ortaya koyar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki siyasal İslamcı ve aşırı milliyetçi iktidar bloğu, 21 Temmuz 2016 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Olağanüstü Hal (OHAL) ve denetimden muaf Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile baskıcı bir rejim inşa etti. Bu süreçte hayatın her alanından, aileleri ile birlikte yaklaşık 8 milyon kişi, darbe ile alakaları olmamalarına rağmen işlerinden atıldı, soruşturmalar geçirdi, özgürlükleri ellerinden alındı, toplumdan dışlandı ve adeta yok olmaya itildi.

Darbe girişiminden yıllar önce mülki amirler, istihbarat ve hatta sıradan insanların ihbarları ile yapılan hukuksuz fişlemelerle muhalifler tespit edildi. Söz konusu fişlemelerle, hükümete muhalif olduğundan veya Hizmet hareketi mensubu olduğundan şüphelenilen 152 bin kamu personeli, ifadeleri bile alınmadan görevlerinden ihraç edildi. Yine Hizmet’e yakınlığıyla bilinen kurum ve işyerleri kapatıldı ve buralardaki 200 bine yakın çalışan, birikmiş bütün haklarından mahrum bir şekilde işten atıldı.

Türkiye ve Dünya kamuoyunda KHK’ların ‘sadece işten çıkarma’ amaçlı olduğu yönünde algı oluşturulmaya çalışılsa da, vaziyet bundan çok daha vahim olmuştur. Türkiye’nin siyasal İslamcı ve aşırı milliyetçi, pragmatist iktidarı, işten çıkarmanın çok ötesinde, zorla kaçırma, zorla kaybetme, işkence, uzun tutukluluk, yıllar süren hücre cezaları, toplumsal tecrit, ötekileştirilme, yok sayma, şeytanlaştırma gibi pek çok ‘sosyal soykırım’ yöntemlerini bilinçli olarak icra etmiştir. OHAL ve KHK mağdurlarının, maruz bırakıldığı hak ihlalleri ve sosyal soykırım uygulamaları, yaşadıkları yerlerde ya da başvuru yaptıkları kamusal ve sosyal alanlarda, o kurumda bulunan amirlerin veya memurların keyfilik ve ayrımcılık gibi tutarsız tavırlarına göre farklılık göstermektedir.

Elinizdeki rapor, 143 hak ihlalini ve sosyal soykırım uygulamasını tespit etmiştir. Bu uygulamaların bir kısmı aleni olarak yapıldığından herkesçe bilinmektedir. Bir kısmı araştırmalar ve yapılan mülakatlar esnasında ortaya çıkmıştır. Bir çok hak ihlalinin bu yolla fark edilmesi, henüz tespit edilmemiş daha nice hak ihlalinin bulunabileceği ihtimalini göstermektedir. Bu bakımdan, hak ihlalleri çalışması, yeni başvurular ve yeni tespitlerle ileriki baskılarda güncellenecektir.